Kuraklık sonucu suların azalmasıyla birlikte tuvalete girmenin sınırlandırılarak özel bir şirketin denetimine verildiği distopik bir dünyada, tuvalete girmek için parası olmayanların gönderildikleri ve bir daha geri dönemedikleri son adresleridir Sidikli Kasabası. Aşk, bu hikâyede de yerini alır ve sisteme karşı başkaldırının kıvılcımı olur. Hukuk, kapitalizm, sosyal bilinç, popülizm, bürokrasi, politika ve holdingleşme gibi konularda eleştiriler getiren “Sidikli Kasabası Müzikali”, Kayhan Berkin yönetiminde yeniden yorumlanıyor. MON Yapım imzalı müzikalde aynı zamanda İstanbul Devlet Opera ve Balesi Şefi Murat Kodallı önderliğinde canlı orkestra da yer alıyor.
“İnsanlık buradan duvara toslayacak”
“Sidikli Kasabası Müzikali”nde rol alan usta oyunculardan Füsun Demirel “Dünyanın ekolojik dengesinin hızla bozulduğu, küresel ısınmanın giderek arttığı ve müzikaldeki distopyanın gerçeğe dönüşmeye başladığı yıllardayız,” derken, Settar Tanrıöğen “Dünyaya yaşattığımız bu sistemin kesinlikle tasfiye edilmesi şart. Çünkü bunun sonu yok. İnsanlık buradan duvara toslayacak bence. Ya doğaya daha uygun bir sistem inşa edecek insanlık ya da yok olacak. Bu ikisinin arası yok,” şeklinde konuşuyor.
“Müzikal geçmişimiz yok”
Söyleşide, Türkiye’deki müzikal yapımların azlığına ve bunun sebeplerine de değinen usta oyuncular, büyük prodüksiyonların maliyetine dikkat çekiyor. “Müzikal geçmişimiz yok,” diyen Füsun Demirel ekliyor: “Biz herhangi bir tiyatro oyunu için bile sahne sorunu yaşarken müzikallerin oynanacağı sahneler yok denecek kadar az. Teknik alt yapılar çok yetersiz.” “Sidikli Kasabası Müzikali”nde karakterler dışında da çok kalabalık bir kadro olduğunu söyleyen Settar Tanrıöğen de “Böyle büyük bir prodüksiyonun da maliyeti oluyordur hâliyle,” diye devam ediyor.
“İnsanlık buradan duvara toslayacak”
“Sidikli Kasabası Müzikali”nde rol alan usta oyunculardan Füsun Demirel “Dünyanın ekolojik dengesinin hızla bozulduğu, küresel ısınmanın giderek arttığı ve müzikaldeki distopyanın gerçeğe dönüşmeye başladığı yıllardayız,” derken, Settar Tanrıöğen “Dünyaya yaşattığımız bu sistemin kesinlikle tasfiye edilmesi şart. Çünkü bunun sonu yok. İnsanlık buradan duvara toslayacak bence. Ya doğaya daha uygun bir sistem inşa edecek insanlık ya da yok olacak. Bu ikisinin arası yok,” şeklinde konuşuyor.
“Müzikal geçmişimiz yok”
Söyleşide, Türkiye’deki müzikal yapımların azlığına ve bunun sebeplerine de değinen usta oyuncular, büyük prodüksiyonların maliyetine dikkat çekiyor. “Müzikal geçmişimiz yok,” diyen Füsun Demirel ekliyor: “Biz herhangi bir tiyatro oyunu için bile sahne sorunu yaşarken müzikallerin oynanacağı sahneler yok denecek kadar az. Teknik alt yapılar çok yetersiz.” “Sidikli Kasabası Müzikali”nde karakterler dışında da çok kalabalık bir kadro olduğunu söyleyen Settar Tanrıöğen de “Böyle büyük bir prodüksiyonun da maliyeti oluyordur hâliyle,” diye devam ediyor.