Sidikli Kasabası Müzikali, Örümcek Kadının Öpücüğü ve Hizmetçiler sahnelemeleriyle tanınan yönetmen Oğuz Utku Güneş'in bilim kurgu-gizem türündeki bir çok filmin çıkış noktası 1959 yapımı kült TV dizisi The Twilight Zone’un sinema tarihine ilham kaynağı olmuş gerçeküstü temalarından yola çıkarak kaleme aldığı oyun; beş oyuncunun on yedi rolü üstlendiği iç içe geçen dört hikayeden oluşuyor.
Beklenti ile gerçeğin çelişkisini, var olanın varoluşla eşleşmeyeşini irdeleyen absürd bilim-kaygı-komedi türündeki “Alacakaranlık Kuşağı”; gerçeklerle arzular arasına sıkışmış insanları sıra dışı durumlarla karşılaştırarak seyirciyi metafiziğin kanunlarının ve ilahi adaletin muzipçe işlediği bir boyuta davet ediyor. Işık tasarımını Ayşe Ayter'in, kostüm tasarımını Hilal Polat, sahne tasarımını Ceren Yılmaz'ın üstlendiği oyunda; Cemal Toktaş, Çağdaş Tekin, Melina Özprodomos, Ayşegül Tekin, Oğuz Utku Güneş ve Özlem Alpözü rol alıyorlar. Sinema, tiyatro ve çizgi roman tarihine gönderdiği saygı duruşlarıyla çocukluğunu 80’li ve 90’lı yıllarda yaşamış yetişkinlerin nostaljisine göz kırpan alacakaranlık kuşağı Taşra Kabare’de.
Oyunun konusu şöyle:"Roger'ın hayatta tek istediği Melina idi, Melina'nın tek istemediğiyse Roger. Konforlu bir hayat için Norma'nın feda etmesi gereken tek şey; hiç tanımadığı birinin yaşamıydı. Peki kurbânımız İsmail annesinin ve babasının elinden canını kurtarabilecek miydi? Ya Clark Parker, bu amansız ve iki yüzlü dünyadan kaçıp güvenli bir hayat sürdüğü filme geri dönebilecek miydi? Aşk, yok oluş, cinnet ve kahkaha; hepsi Alacakaranlık Kuşağı'nda, Tek Celse 105 dakikada!" “Kadim çağlarda Orfeus biricik aşkını diriltmek için ölüler ülkesini arşınladı.Dante kaybettiği sevgilisini bulmak için cehenemin dibine kadar gitti.Küçük Prens’e rahat batmıştı.Sizse masum bir eğlence için tiyatroya gelmiştiniz.Oysa biletinizi kestirdiğiniz anAlacakaranlığın tekinsiz coğrafyasına geçiş yaptınız.Tanrının cehennemi , ya da Hades’in ölüler diyarı acılarla dolu olabilir.Ama hiçbir acı alacakaranlık vakti vicdanınız kadar azap vermez.Bugün gerçeğin kıyılarına kabusların dalgalarının vurduğu bu diyarda size geri dönüş yolunu gösterebilecek bir rehberiniz var. Açıklanamaz olayları seyretmek için arkanıza yaslanın
ve ızdırabın tadını çıkarın.”
Beklenti ile gerçeğin çelişkisini, var olanın varoluşla eşleşmeyeşini irdeleyen absürd bilim-kaygı-komedi türündeki “Alacakaranlık Kuşağı”; gerçeklerle arzular arasına sıkışmış insanları sıra dışı durumlarla karşılaştırarak seyirciyi metafiziğin kanunlarının ve ilahi adaletin muzipçe işlediği bir boyuta davet ediyor. Işık tasarımını Ayşe Ayter'in, kostüm tasarımını Hilal Polat, sahne tasarımını Ceren Yılmaz'ın üstlendiği oyunda; Cemal Toktaş, Çağdaş Tekin, Melina Özprodomos, Ayşegül Tekin, Oğuz Utku Güneş ve Özlem Alpözü rol alıyorlar. Sinema, tiyatro ve çizgi roman tarihine gönderdiği saygı duruşlarıyla çocukluğunu 80’li ve 90’lı yıllarda yaşamış yetişkinlerin nostaljisine göz kırpan alacakaranlık kuşağı Taşra Kabare’de.Oyunun konusu şöyle:"Roger'ın hayatta tek istediği Melina idi, Melina'nın tek istemediğiyse Roger. Konforlu bir hayat için Norma'nın feda etmesi gereken tek şey; hiç tanımadığı birinin yaşamıydı. Peki kurbânımız İsmail annesinin ve babasının elinden canını kurtarabilecek miydi? Ya Clark Parker, bu amansız ve iki yüzlü dünyadan kaçıp güvenli bir hayat sürdüğü filme geri dönebilecek miydi? Aşk, yok oluş, cinnet ve kahkaha; hepsi Alacakaranlık Kuşağı'nda, Tek Celse 105 dakikada!" “Kadim çağlarda Orfeus biricik aşkını diriltmek için ölüler ülkesini arşınladı.Dante kaybettiği sevgilisini bulmak için cehenemin dibine kadar gitti.Küçük Prens’e rahat batmıştı.Sizse masum bir eğlence için tiyatroya gelmiştiniz.Oysa biletinizi kestirdiğiniz anAlacakaranlığın tekinsiz coğrafyasına geçiş yaptınız.Tanrının cehennemi , ya da Hades’in ölüler diyarı acılarla dolu olabilir.Ama hiçbir acı alacakaranlık vakti vicdanınız kadar azap vermez.Bugün gerçeğin kıyılarına kabusların dalgalarının vurduğu bu diyarda size geri dönüş yolunu gösterebilecek bir rehberiniz var. Açıklanamaz olayları seyretmek için arkanıza yaslanın ve ızdırabın tadını çıkarın.”
