Pek çok açıdan bakarak İnsanlık tarihini bir "mülkiyet kavgası" tarihi olarak okumak da mümkündür.
Çağlar boyunca insanlar, ihtiyaç fazlası olan güzellikleri mülk edinmeyi adet edinmişlerdir.
Güzele göz koymak, el koymak, güzeli biricikleştirmek davranışı nice büyük tartışma yaratmıştır ve her kavganın, savaşın altında bu mülkiyet tartışması vardır; ama bu kavgaların içinde sanat ve sanatçı üzerinden yürüyen mülkiyet tartışması hazin ve komiktir herhalde.
İnsanların, sanat ve sanatçı gibi her türde köşeli kalıptan, mülk-i durumdan uzak değerlendirilmesi gereken kavramları bile kendine mülk edinmek isteyip komik yanılgılara düşmesi, bu uğurda bile kavga etmesi sık sık karşımıza çıkabilir.
Örneğin, belli bir görüşe yakın olduğu düşünülen sanat insanının karşıt görüşten bir yapı ile ilişkilendiğini gören hayran kitlesinin kendilerini "aldatılmış" olarak görmeleri komiktir.
Ya da, cihanşümul bir sanatçıya ait önemli bir esere sahip olan, eseri; evinde ücra bir köşede saklayan, eseri sadece eve gelen misafirlere gösteren ve eseri bir galeride gösterime açmak istemeyen insanın hali de komiktir.
Hatta, yolda gördüğü sanat insanı ile fotoğraf çektirmek, başka bir temas kurmak isteyen kişinin reddedildiğinde yüzlerinde beliren ifade de pek komiktir.
Başka bir bakışla, sanat insanlarından biri ebediyete intikal ettiğinde kahrolan, "çocukluğum gitti" diye ağlayan, "bize bunu yapamazsın" diye feryad eden, "daha yapacak çok işin vardı" diye fırça atan insanın hali de komiktir.
Bu tür komiklikleri, sanat ve sanatçı kavramlarını yeterince tartışıp belli bir anlam bütünlüğüne oturtamamış toplumlarda sıklıkla görebilirsiniz. Ben bu durumu en en son, ülkemizdeki kalabalık bir insan gurubunun topluca yaşadığı histeri krizinde gördüm.
Malum, geçtiğimiz günlerde bir gurup sanat insanımız "Zeytindalı Harekatı" kapsamında muazzam başarı kazanan Türk askerine, adet olarak moral ziyareti gerçekleştirdiler.
Ziyaret, Hatay Reyhanlı'da devlet erkanın öncülüğünde gerçekleşti ve ziyaret edenler de, ziyaret edilenler de mutlu mesut olarak noktaladılar günü ama ertesi gün, söz konusu ziyaretten rahatsız olan bir takım çevrelerde bir histeri krizi başgösterdi
Krizin dile gelişindeki söylemleri tekrarlamaya luzum yok herhalde ama bence acil olarak fark edilmesi gereken bir durum var ki o da cehalet! Kesif bir cehalet!
Bu cehalet sanatı, sanatçıyı kendi siyasetinin hizmetinde görmek isteyen, başka bir tür hareketliliğe tahammül edemeyerek ve sanat mülkiyetçiliği güden bir cehalet!
Bu cehalet, cehalet besleyiciliği yapma hevesinden türeyen ve kendi doğmasını sürekli güncelleyen bir cehalet!
Bu cehalet; sanattan, sanatçıdan, sanat tarihinden haberdar olmadan, hayatlarında sanata yer ayırmadan sanat savunuculuğu yapan bir cehalet!
Bu cehalet, sanata dair bir konu açıldığında "sanatçı muhaliftir, sanat iktidara karşıdır"dan gayrı bir kelam edemeyecek bir cehalet!
Bu "sanat cahili" insanlara sormak gerekir:
- Roma'nın faşist Katolik mabedi "Sistina Şapeli"ni baştan sona boyayan Mikelanjelo'nun nesi muhalif?
- Bütün sanatsal becerisini, Rönesans boyunca ünlü burjuva ailesi “Medici”lerin hizmetine sunan, dünya sanat tarihinin en büyük sanatçısı Leonardo da Vinci'nin nesi muhalif?
- İspanya'da, Kral III. Carlos‘ un portresini yapıp 1780’de kralın ressamı olarak San Fernando Akademisine giren Francisco Goya'nın nesi muhalif?
- Kraldan ödenek alınca "Sarayda Kız Kaçırma" operasını, Masonlar'dan ödenek alınca "Figaro'nun Düğünü"nü besteleyen Wolfgang Amadeus Mozart'ın nesi muhalif?
- York Hanedanı tahta çıkınca Yorkları öven, Lancester Hanedanı tahta çıkınca Lancesterleri öven, oyunlarında Yahudi ve kadın düşmanı sistemin emrinden ayrılmayan Shakespeare'in nesi muhalif?
- Atatürk'ün emri ile "Öz Soy Operası"nı besteleyen, İran ve Turan kardeşliği üzerinden ırkçı siyaset yapan Ahmet Adnan Saygun'un nesi muhalif?
- Yıllarca Amerika'nın dünyada yaptığı katliamların üzerini örtmek için filmler çeken Steven Spielberg'in, George Lucas'ın, Christopher Nolan'ın nesi muhalif?
- Nazi Almanyası'nda Hitler için özel opera temsilleri düzenleyen, Hitler'i kapılarda karşılayan dönemin en büyük orkestra şeflerinden Wilhelm Furtwängler'in nesi muhalif?
Daha böyle, sanatçı olan ama muhalefetle işi olmayan bir dolu isim yazarım ama bu cahil sanat savunucuları sanattan haberdar olmadığı için hiçbirini değerlendiremezler ve "sanatçı muhaliftir, sanatçı iktidara karşıdır" diye yazıp çizmeye devam ederler.
Ya da bu konuyu ben yanlış değerlendiriyorum...
Belki de söz konusu "muhalefet" kriterine uygun olarak Mikelanjelo, Goya, Shakespeare, Mozart, Leonardo da Vinci, Wilhelm Furtwängler Ahmet Adnan Saygun gibi isimler sanatçı değillerdir.
Galiba bize her şey yyanlış aktarılmış(!)
Meğer sanat tarihi boyunca hiç sanatçı yokmuş. Ne kadar yalaka, yandaş insan varsa bize sanatçı olarak yutturmuşlar.
Yazıklar olsun, yazıklar olsun! Bize yıllarca bu isimleri "sanatçı", eserlerini "sanat" diye yutturan eğitim sistemine yazıklar olsun.