Yusuf Çifci yazdı
Buket Uzuner’in Tabiat Dörtlemesi adıyla piyasaya sürdüğü Uyumsuz Defne Kaman’ın Maceraları serisinin son kitabı olan Ateş, uzun bir bekleyişin ardından nihayet geçtiğimiz ocak ayında okurla buluştu. Böylelikle kahramanımız Defne Kaman’ın tekâmülü de tamamlanmış oldu. Toplam 14 yıllık bir çalışmanın bir ürünü olan seri; tabiat ve mitoloji başta olmak üzere pek çok konuyu bir seride topluyor
Seriyi kısaca hatırlatmak gerekirse;
Su
2012 yılında okurla buluşan Su romanı, Uyumsuz Defne Kaman’ın maceraları roman serisinin ilk kitabı. Kahramanımız Gazeteci Defne Kaman, seri boyunca sık sık yapacağı gibi bir anda ortalıktan kaybolur. Son görüldüğü yer ise İstanbul’da bir vapurdur. Defne Kaman’ı bulmak için 11. yüzyılda Yusuf Hashacip tarafından kaleme alınan Kutadgu Bilig rehber olur.
Her romanda kendine bir mekân seçen Uzuner, Su romanında mekân olarak İstanbul’u seçer. Yine her romanda doğadaki bir canlı kahramanımız Defne Kaman’a yoldaşlık ederken Su romanında Boğaz’da görülen bir yunus, Defne Kaman’ın bulunmasında oldukça yardımcı olacaktır.
Romanda Eczacı Umay Nine, Sahaf Semahat, Komiser Ümit gibi karakterlerin geçmişlerini de ilk ağızdan dinleme şansı elde ederiz.
Toprak
Su romanından üç yıl sonra yani 2015’te okuyucu ile buluşan Toprak, serinin ikinci kitabı olarak karşımıza çıkıyor.
Toprak’ta olaylar bu sefer Hititler’in başkenti Hattuşa’da, yani Çorum’da geçer. Bir tarihi eser kaçakçılığını araştıran Gazeteci Defne Kaman, bu kez Çorum’da kayıplara karışır. Umay Nine, Sahaf Semahat, Komiser Ümit Defne Kaman’ı bulmak için pek çok kişiden yardım alır. Tabii, bu uğurda en büyük yardımcılarından biri bir geyik olacaktır.
Serinin bu kitabında Defne Kaman’ın yıllardır görmediği babası Akın Kaman da romanın kurgusuna dâhil olur.
Hava
Serinin üçüncü kitabı olan Hava 2018 yılında raflardaki yerini aldı. Hava’da bu kez kahramanımız Defne Kaman’ın yazmış olduğu bir makaleden dolayı başı derde girmiştir. Mahkemenin görüleceği il olan Kayseri’ye sevdikleri ile birlikte gelen Defne Kaman, duruşma sabahı bir anda ortalıktan kaybolur. Üstelik en son Kapadokya’da bir sıcak hava balonunda görülmüştür. Bir kartal, Defne Kaman’ın bu kaybında rehber olacaktır.
Bütün kitaplarda Defne Kaman’ın çevresi genişlemektedir. Bu kitapta da Avukat Kumru Çalıkuşu Defne’nin yeni arkadaşı olarak karşımıza çıkar.
Ateş
Serinin son kitabı olan Ateş’te kahramanımız Defne Kaman, Kapadokya’da kayboluşunun ardından Mardin’e yerleşmiş ve burada mülteci çocuklara eğitim hizmeti veren bir dernekte çocuklar için hikâyeler anlatmaya başlamıştır.
Yine her zaman yaptığı gibi bir anda ortalıktan kaybolur Defne Kaman. Umay Nine, Sahaf Semahat, Ümit Kaman ve Defne Kaman’ın Mardin’de tanıştığı Doktor Ali, Defne’yi bulmak için her zaman olduğu gibi yine Kutadgu Bilig’den yararlanır.
Defne Kaman bir süre sonra bulunur ve böylece Defne Kaman’ın yolculuğu burada son bulur.
Anadolu Mitolojisini Bir Kitapta Toplamak
Hep söylenildiği üzere Anadolu sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda kadim kültürüyle de belki de dünyanın hiçbir yerinde göremeyeceğimiz bir zenginliği içerisinde barındırıyor. Tabii, yine hep söylenildiği üzere bu kültürü maalesef nesillere aktarmakta yeteri kadar başarılı olamıyoruz. Bunun temel sebebi bu kültürü özümsememek ya da daha temel olarak bilmemekten kaynaklanıyor. Şahraman, Spiderman’in onda biri kadar bile ilgi görmüyor bu topraklarda.
Uzuner, Tabiat Dörtlemesi’nde Türk, Mezopotamya ve antik Anadolu mitolojilerini önümüze seriyor. Umay, Ülgen, Şahmaran Avengers’ın yapay dünyasına meydan okuyor. Destanlar, mitler, masallar, öğretiler seri boyunca kurgunun akışı içerisinde karşımıza çıkıyor. Tabii Uzuner her bir roman öncesi uzun bir okuma maratonuna çıkıyor. Belki de akademik bir titizle bir çalışma yapıyor.
Bu arada Uzuner’in romanlarda üzerinde durduğu tek konu tarih ve mitoloji değil. Uzuner aynı zamanda iklim konusunda da duyarlılığını ortaya koyuyor. Zaten eserin isminin Tabiat Dörtlemesi olması da tabiata bir saygı duruşu niteliğinde. Uzuner, seri boyunca çeşitli kahramanların ağzından küresel ısınmaya sık sık dikkat çekiyor.
Romanda ayrıca kadın hakları, nükleer karşıtlığı, sığınmacılar gibi alt başlıklarda da pek çok konu kurgu içerisinde ele alınıyor.
Bir Yazar, Bir Seyyah
Yazar Buket Uzuner, seri boyunca bize sadece yazarlık yönünü değil aynı zamanda seyyahlık yönünü de gösteriyor. Seri boyunca kendimizi kâh Kapadokya’da buluyoruz kâh Kayseri’de Gevher Nesibe Şifaiyyesi’nde. Çorum Yazılıkaya’da dolaşıyoruz. Mardin’de Deyrulzafaran Manastırı’nın tarihi atmosferini içimize solurken bir anda kendimizi Mardin Arkeoloji Müzesi’nde buluyoruz. Kasımiye Medresesi el sallıyor, Mardin sokaklarında kayboluyoruz sayfalarca.
Dünyanın pek çok ülke ve bölgesine gezen Uzuner, yazdığı her roman için uzun seyahatlere çıkıyor ve yerel halkla ilişkiler kuruyor. Tabiat Dörtlemesi’nin bu kadar uzun aralıklarla yayımlanmasının da asıl nedeni bu. Uzuner, seri boyunca saydığımız bu şehirlerde konakladı ve şehrin tarihini, kültürünü yakından tanıyarak romanlarda bir motif olarak karşımıza çıkardı.
Yazar Değil, Anlatıcıyım
Uzuner, Ateş romanında araya girerek bir kırgınlığını da dile getiriyor. Kendisini bir anlatıcı olarak tanımlayan Uzuner, “sadece bizim anlatılarımızı yazmayı iş edinen yazarlar”la bir tutulmak konusunda sitemlerini birinci ağızdan okura duyuruyor. Bu hikâyenin asıl ve asli anlatıcısı olduğunu belirten Uzuner, kitabın yazarı olarak nitelenmesinin okur nezdinde kendisinin hafife alınması demek olduğunu ve bunun da onu derin bir karamsarlığa sürükleyeceğini ekliyor.