Murat Erdin yazdıYeni dünyada popüler kültürle gerçek sanat bazen o kadar iç içe olabiliyor ki iki kavramı aynı cümlede telaffuz etmekten kendinizi alamıyorsunuz.2012 yılında piyasaya çıkan ve çıkar çıkmaz bir fenomen haline gelen “Gangnam Style” adlı şarkı, söyleyen sanatçı PSY’yi ülkesi Güney Kore’den başka, tüm dünyada tanınan bir şarkıcı haline getirmiş ve onu dünyanın en zengin insanları arasına sokmuştu. PSY bu şarkıda Güney Kore’nin başkenti Seul’un en zengin semti Gangnam’ın yaşam tarzını anlatıyordu.İstanbul’da başlayan Üçüncü Uluslararası Tasarım Bienali’ni gezerken karşıma bir kez daha çıktı Gangnam Style. Ama bu kez başka bir anlatımla; bienalde anlatılacak bir yorum ve sanata eşlik ederek. “Akıcılaşmak: Gangnam’ın Kozmetik Protokolleri” adlı işle bienale katılan iki sanatçı, İspanyol Igor Bragado ve Kanadalı Miles Gertler popüler kültürden beslenerek ortaya dikkat çeken bir çalışma çıkarmışlar ve sormuşlar: “İnsanı tasarlayan kim veya nedir?”Bu soruyu Kore’den sormalarının nedeni, Seul’deki Gangnam semtinin, tüm Güney Kore’de bulunan 671 estetik kliniğinden 500’den fazlasına ev sahipliği yapıyor olması. Okuduğumda benim de dikkatimi çeken bu bilgi belki de bir dünya rekorunu anlatıyor. Bu kliniklerde her yıl 500 binden fazla kişi ameliyat oluyor ve bu insanlar vücutlarında artık görmek istemedikleri ayrıntılardan veya yüz ve boyunlarındaki kırışıklıklardan kurtuluyor. Kendi vücutları için doktorlar ve estetisyenlerle beraber “tasarladıkları” yeni görüntüleri uyguluyor. Bu kliniklere bu özellikleriyle birer tasarım atölyesi de diyebiliriz pekala. Bienalde sergilenen bu iş, Seul’de bedenlerin görüntüleri kadar beden imgesine de tapınan bir takım kültürlerin yüceltildiği bir ortamı gözler önüne seriyor. Gangnam işte bu özelliğiyle popüler kültürle müthiş bir uyum gösteriyor. Çünkü bu bölge, hastaların teknolojiyle geliştirilmiş yeni yüzlerini bir “ekran yüzü” haline getiriyor. Ameliyat sonrasında hastalar şiş ve bandajlı yüzleriyle Seul’un muhtelif bölgelerinde kahvelerini içerken veya işlerine giderken görülebiliyor. Kozmetik bir şehircilik ve yaratıcı bir iklimden söz ediyor iki başarılı sanatçı. Plastik cerrahlar popüler kültürle elele vererek hem Gangnam’da hem tüm kentlerde plastik bir dünya yaratıyorlar; tasarlanmış bir dünya bu. Tasarım Bienali, “insan” ve “tasarım” kavramları arasındaki yakın ilişkiyi inceliyor. Bu yüzden de bienalin ana teması “Biz insan mıyız” sorusunu barındırıyor.Tasarım hep insanın hizmetindeymiş gibi görünse de, asıl iddiası insanı yeniden tasarlamak. Tasarıma dair konuşmak, insan türünün durumu hakkında konuşmak sayılıyor. İnsanlar ürettikleri tasarımların etkisiyle köklü değişimler geçirirken tasarım dünyası da insanın taleplerinden etkilenerek gelişiyor. Artık her şeyin tasarlandığı bir devirde yaşıyoruz. Kendi kişisel görünümümüz, bilgisayarlardaki kimliğimiz, arayüzler, ağlar, sistemler, altyapılar ve insan organizması başta olmak üzere tüm genetik kodlar.
İLGİLİ HABER
Tasarım Bienali insana odaklanıyor