Ali İzzet Keçeci yazdıBalkanların kapısı Edirne’yi çıkar çıkmaz ilk karşımıza çıkan kent tüm ihtişamı ve etkileyiciliği ile şüphesiz Filibe’dir. Bugünkü Bulgaristan’ın başkenti Sofya’dan sonra ikinci büyük kenti olan filibe (Bulgarca Plovdiv) üzerinde binlerce yıldır iskan gören ve her medeniyetten onlarca esere ev sahipliği yapan, kapalı müzeleri bir yana kendi halinde dahi bir açık hava müzesi görüntüsü veren bir şehirdir. İstanbul’dan otobüs ile ulaşımın çok rahat olduğu bu şehir, kısa bir hafta sonu ziyareti/turu için ideal bir seçenektir.Büyük İskender’in babası II. Filip’in doğum yeri olma özelliğinin yanı sıra, Meriç Nehri kıyısında yer alması ve tıpkı İstanbul ve Roma gibi yedi tepe üzerine kurulu bulunmasıyla da kendisine ayrı bir yer edinmektedir. Şehrin sokaklarını gezmeye başladığınızda karşınıza Trakya, Makedon İmparatorluğu, Büyük Bulgar Krallığı, Roma, Doğu Roma (Bizans), Osmanlı ve modern Bulgaristan’dan kalma eserler çıkacaktır. Roma antik tiyatrosu ve Roma forumu şehrin hemen içerisinde yer almaktadır. Osmanlı döneminde Evliya Çelebi’nin ifadesi ile tam bir ticaret, medeniyet, dinlenme ve nefes alma şehri olan Filibe, o dönemde onlarca cami, medrese ve imarete ev sahipliği yapmaktaydı. Günümüzde Filibe merkezinde ibadete açık iki cami bulunmaktadır. İmaret Camii (Şehabettin Paşa Camii) nispeten bakımsız ve kötü bir durumda iken, şehrin merkezinde bulunan ve hemen her yerden görülebilen Hüdavendigar (Cuma) Camii daha bakımlı ve temiz görünmektedir.Hani ruhu olan şehir, şehir gibi şehir derler ya; Filibe işte tamda bu tanımlamaya uygun bir şehirdir. Meriç kıyısında dolaşıp, şehrin yeşil doğasını görebileceğiniz gibi, eski şehrin sokaklarında yürüyüp ahşap evlerin gölgesinde dinlenebilirsiniz. Şehrin en önemli tepelerinden olan Nöbet Tepe’ye çıkarken dar sokaklarda karşınıza çıkan büyükçe konaklar sizleri Bursa ya da benzeri şehirlerin eski sokaklarında dolaşıyor hissi ile yüzleştirecektir. Filibe’nin bir diğer önemli özelliği şehirde bulunan müzelerdir. Öyle ki; Etnografya ve Arkeoloji Müzesi başta olmak üzere pek çok müze ve önemli kişilerin yaşadığı evlerin sonradan müze haline getirilmesi ile oluşan müzeler karşınıza çıkmaktadır. 19.yüzyılın sonlarında şehrin nüfusunun yarıya yakını Türk iken bugün o kadar olmasa da yaşayan ciddi bir Türk nüfusu bulunmaktadır. Şehrin sokaklarında görülen turist yoğunluğu da yine Filibe’ye verilen önemin bir göstergesidir.Şehrin tepelerine çıkarken önümüze pek çok Bulgar kilisesi ve başta Doğu Roma (Bizans) döneminden kalma pek çok tarihi kilise karşımıza çıkmaktadır. Kiliselerin hemen yanı başında yer alan cami ya da türbe kalıntıları bizlere göstermektedir ki, bu şehirde on yıllar boyunca dinlerin, dillerin huzurlu bir şekilde bir arada yaşadığı bir şehirdi. Şehirde bir diğer önemli eser, Filibe Mevlevihanesi olup bu eser bugün her ne kadar müslüman toplumuna verilmeyip restoran olarak kullanılsa da içerisine girdiğinizde o manevi havayı hemen teneffüs etmektesiniz. Mevlevihane’den çıkıp Saborna Sokağı’na girdiğinizde ise sizleri eski Osmanlı ahşap ve kâgir evlerinden bozma antikacıların olduğu mekanlar karşılayacaktır. Başta Osmanlı bakırları olmak üzere, pek çok eski eşyanın satıldığı bu dükkânlara giren hemen her herkesin yaşadığı duygu yoğunluğu ve eskiye özlem gözlerden okunmaktadır.Ülkemizin de konsolosluk seviyesinde diplomatik misyon şefliğinin bulunduğu Filibe, başta çevre ülkeler olmak üzere tüm Avrupa tarafından dikkate alınmakta ve gezi rotalarına eklenmektedir. Bu önem verme hususunda en önemli olay Filibe’nin Avrupa 2019 Kültür Başkenti seçilmiş olmasıdır. Bu konuda şimdiden çalışmalara başlayan Filibe yöneticileri ve halkı, şehrin tarihi ve kültürel dokusunu ortaya çıkaracak çalışmalar yapmakta ve astıkları afiş ve görsellerle 2019 Kültür Başkentliğine hazırlanmaktadır.Bir kültür ve sanat şehri görüntüsü de veren Filibe, başta sokak gösterileri olmak üzere pek çok tiyatro binası ile de bu kültürel çıtada ne denli iddialı olduğunu göstermektedir. Sınırımızın hemen ötesinde yer alan ve hepimizden izler taşıyan Filibe’yi görmek, gezmek ve yaşamak bizleri ziyadesi ile mutlu etti ve her şehir gezisi sonrası bir yerlere koyup değer verdiğimiz şehirlerden farklı olarak Filibe’yi bu güzelliklerinden dolayı hiçbir yere koyamadık ve sığdıramadık.İşte bu yüzden söyledik hep bir ağızdan; “Filibe, Filibe seni nereye koysam?”
Seyahat
Yayınlanma: 26 Temmuz 2018 - 16:10
Filibe, Filibe seni nereye koysam?
Hani ruhu olan şehir, şehir gibi şehir derler ya; Filibe işte tamda bu tanımlamaya uygun bir şehirdir. Meriç kıyısında dolaşıp, şehrin yeşil doğasını görebileceğiniz gibi, eski şehrin sokaklarında yürüyüp ahşap evlerin gölgesinde dinlenebilirsiniz.
Seyahat
26 Temmuz 2018 - 16:10