Röportaj: Ömür Bayramoğlu1964 yılında Marmara Adası'nda doğan İsmet Değirmenci, 1991 yılında Marmara Üniversitesi güzel sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü'nden mezun oldu. 1994 yılında İstanbul'daki Ortaköy Heykel Atölyesi Galerisi'nde ilk kişisel resim sergisi "Ada"yı düzenledi. O zamandan beri Değirmenci birçok kişisel resim sergisi açtı ve çok sayıda karma sergiye katıldı.Ressam, heykeltıraş ve şair İsmet Değirmenci'nin yeni sergisi “Doğa Konuşur” geçtiğimiz günlerde Galeri Bu'da sanatseverlerin beğenisine sunuldu. sergi 5 Aralık'a Galeri Bu'nun Galata'da bulunan mekanında ziyaret edilebilecek.Mürekkep Söyleşiler'de bu hafta Ressam, heykeltıraş ve şair İsmet Değirmenci ile bir söyleşi gerçekleştirdik.Güzel Sanatlar heykel bölümü mezunusunuz. Güzel Sanatlarda okumaya nasıl karar verdiniz?Bir yandan 12 Eylül darbesinin yıkıntıları; düşlerimizin ve ideallerimizin değersizleştirilmesi bir yandan toplumsal statü baskıları, para kazanmak için meslek seçimi... Bu bunalımlı dönemde hiç de kolay değildi karar vermek. İstanbul’a taşınıp yayınevinde çalışmaya başlamam, ardından iktisat öğrenimi, tiyatro eğitimi hepsini bırakıp kendimi daha yaratıcı ve özgür hissettiğim güzel sanatlar eğitimine yöneldim; vasat bir eğitim olmasına rağmen.Marmara Adası’nda doğup büyümüşsünüz? Adalı olmak eserlerinize nasıl etki ediyor?Adalı olmak denizin ve ‘evcilleşmemiş bir yabaniliğin’ içinde karaya uzak bir coğrafyada zamansız yani günün döngüsüyle yaşamaktır bir anlamda; yani beni oluşturan, biriktiren yönelişimin en önemli yolu diyebilirim.Serginizin ismi ”Doğa Konuşur”. Neydi size bu konseptte eserler yaptıran? Bu sergiyi oluşturmamın temeli yürüyüş felsefemdir. Yaşadığımız kentin hızı, yetişme telaşı, gürültüsü, kaotik statülerinden uzaklaşıp doğanın saflığını, farkındalığını belki de unuttuğunuz kendi varoluşumuzu hissettirmek.Serginizdeki eserlerinizde şiirsel göndermelere başvuruyorsunuz. Sanatseverleri sergide neler bekliyor? Sergimde bulunan küçük çalışmalar; Japon yazınında 5/7/5 hece ölçüsüyle yazılmış, kısa şiir özelliği gösteren düzyazı olan haikulara karşılık, doğanın imgeleri üzerine şiirsel ritimle bir okuma düzeneğine dönüştürüyorum. İzleyicilere romantizmin varlığını yani modaya sırt dönen bağımsız sanatçıları, aynı zamanda doğaya karşı olan sorumluluklarımızı; mesajlar vermeden tabii.“Doğa ve İsmet Değirmenci” diye sorsam neler söylersiniz bu kısa başlık için?Doğa ve İsmet Değirmenci; Buradayım- Yükseliyorum. İçime döktü Mayıs yalnızlığını- gümüş yapraklar. Çalışmalarınızda nasıl bir yol izliyorsunuz? Bir konu üzerinden mi başlıyorsunuz çalışmaya?Proje üzerinden çalışan kavram merkezli biri değilim; yönelimim ve niyet ettiğim yolda içselleştirdiğim imgeler, biriktirdiğim tinsellikle sürdürüyorum arayışlarımı.Eserlerinizde farklı teknikler kullanıyorsunuz. Kullanacağız malzeme ve konu arasında nasıl çalışma yapıyorsunuz?Sanat üretimimde farkı malzemeleri denemeyi ve kullanmayı seviyorum. Daha önce açtığım ‘’Bir Yerde’’ sergimde kentin hızı ve hafızasını ifade etmek için gazeteden kolajlar eklemiştim. Doğa resimlerimin bazlarında ise; saflığı sessizliği keçi yünleri bitki liflerini ekleyerek tamamladım. Benim için önemli olan uygulanabilirliği ve bütünlüğüdür resmime kattığı.
Röportaj
Yayınlanma: 29 Ekim 2020 - 17:05
Güncelleme: 29 Ekim 2020 - 17:25
İsmet Değirmenci: Bu sergiyi oluşturmamın temeli yürüyüş felsefem
Mürekkep Söyleşiler'de bu hafta ressam, heykeltıraş ve şair İsmet Değirmenci ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
Röportaj
29 Ekim 2020 - 17:05
Güncelleme: 29 Ekim 2020 - 17:25