Ali İzzet Keçeci yazdıŞu sıralar vizyonda olan Kurak Günler filmi, gerek Kültür Bakanlığının verdiği destek fonunu geri istemesi gerekse medyaya yansıyan LGBT içerikli sahneleri var iddiası ile hayli gündemde yer almakta. Filmin sanat ödülleri alması ve tüm sanat çevrelerinde bilinir olması bir yana, Orta Anadolu’nun bir kasabasında geçen öyküsü ile dikkate değer bir yere konumlanmakta. Filmin sanatsal yönü, senaryosu, oyunculuklar ve diğer öne çıkan faktörleri hakkında yorum yapmaya ne niyetim ne de yetkinliğim bulunmakta. Sinema eleştirmenleri ve yorumcuları film hakkında detaylı eleştiri ve yorumda bulundular ve değerlendirdiler; özellikle Kültür Bakanlığı ile yaşanan polemik sonrası filmin bilinirliği konusunda hiçbir engel kalmadı.Filmde ana karakter olan Emre, mesleğine yeni başlamış bir savcı olarak bir kasabaya atanır, kasaba eşrafı ile tanışması ve kaynaşması sıkıntılı geçen savcı Emre, ilçenin belediye başkanının yemek davetini önce reddeder ve belediye ile devam eden kamu davası nedeniyle tarafsızlığına gölge düşeceğini düşünür. Filmin ilk sahnesinde kasaba hakimi olan Zeynep ile obruk yanında yaptıkları incelemede, belediye başkanının yemek davetinden söz eden Emre, hakim Zeynep’in “Burası küçük bir yer sıkıntı etme böyle davetler olur.” minvalindeki beyanı ile biraz cesaret bulur. Kasaba içerisinde yaşanan yaban domuzu avı sonrası kasabanın ileri gelen avukatlarından Şahin’i gözaltına aldırmak istemesi ve Şahin’in belediye başkanının oğlu olduğunu daha sonra öğrenmesi de yine savcı Emre’nin yaşadığı talihsizliklerdendir.Gelelim yazımıza ve başlığa konu olan haram sofraya; savcı Emre belediye başkanının yoğun ısrarına evet cevabına verir ve başkanın bağ evinde akşam yemeğine konuk olur, yemek sofrasında daha önce gözaltı kararı aldırdığı ve adliyede odasında polemik yaşadığı avukat Şahin’i de görür ve Şahin’in belediye başkanının oğlu olduğunu orada öğrenir. Yemeğin ilerleyen safhasında belediye başkanı acil bir işi çıktığı gerekçesiyle yemekten ayrılır ve savcı Emre çok da hazzetmediği Avukat Şahin ve yakın arkadaşı ile baş başa kalır. İçtiği içkinin çok ağır olduğunu sürekli söyleyen savcı Emre’ye yanındakiler bunun yöresel kendi yapımları olduğunu ve ondan dolayı ağır geldiğini söyler. İlerleyen saatlerde saz ekibi ve kasabada çadırda yaşayanlardan birinin kızı olan "Pekmez" takma adlı kızın da katılımı ile gece bambaşka bir yöne evrilir. Başta savcı Emre olmak üzere herkes sarhoş olur ve gece bir facia ile biter. Pekmez takma adlı kız, sabah tecavüz ve darp edilmiş şekilde bulunur ve hastaneye kaldırılır. Kasaba komiserinin Savcı Emre’ye haber vermesi ile Emre olayın şokunu yaşar çünkü bir gece önce Pekmez kendileri ile aynı sofradadır. Avukat Şahin ve arkadaşına gözaltı kararı aldırsa da bu duruma önce kimse inanmaz; daha doğrusu üstüne gidilmesini istemez ancak ilerleyen safhada o gece Avukat Şahin’in sarhoş haldeki Emre ile çekilmiş fotoğrafları yerel gazetelere düşer.Olayın faillerinin üstüne gitmeye çalışan Emre bir yandan da yöredeki su sorunu ile ilgili belediyenin süren davalarında yeni bir yöntem ele almak ister ancak yaklaşan seçimler ve kasaba halkının su sorunu konusunda karşı çıkan herkesi hedef almaya dönük tavrı işleri iyice çıkmaza sürükler.Mesleğine yeni başlamış, dürüst, namuslu, hak etmediği hiçbir şeye el sürmeyen ve hak etmediği hiçbir sofrada yer almayan Savcı Emre katıldığı bir akşam yemeğinde yaşadığı kabus ile tüm kariyerini ve şerefini bitme noktasına getirir.Siyasi çizgiye uzak kalması ve tarafsızlığını koruması gerektiğini bilen ancak bir akşam yemeği ve o akşam yemeğinde içilen içkilerin etkisi ile kendinden geçen Emre hiç de istemediği olaylarla yüzleşir. Haram sofraya bir kere konuk olmak, kendisini içine çeken bir çukur gibi sürekli Emre’nin önüne çıkmaktadır. Nice seneler vatana millete şerefle hizmet aşkıyla yanıp tutuşan Emre bir yanlış kararın bedelini ağır ödedi, tarafsızlığı ve dürüstlüğüne gölge düşürmeye bir akşam yemeği ve içilen içkiler yetti de arttı bile.Burada haram sofra vurgusu şüphesiz masada içki içilmesine bir gönderme değil, o masada alkollü hiçbir şey içilmeden sadece yemek de yenilse bile bu benzetmeyi yapardım. Çünkü burada önemli detay, hak edilmeyen bir sofraya oturulması ve Emre’nin savcı kimliğinden dolayı ikramda bulunulması.Günümüzde kamu gücü ve yetkisini kullanan kişiler için çok güzel ve simgesel bir örnek olarak duruyor önümüzde Savcı Emre karakteri. Hak edilmeyen haram sofrada en leziz yemekler de olsa en harika içeceklerde olsa şüphesiz sonu felaketle bitiyor ve tarafsızlık ve gururlu duruşu yerle bir etmeye yetiyor. Savcı Emre’nin yaşadığı bu talihsiz durum gerçekten de günümüz çalışanlarına güzel bir örnek, filmin senarist ve yönetmeni bu masayı kurarken bu yönde bir gönderme yapmayı düşündüler mi bilmem ama benim ilk aklıma gelen ve filmi bu yönde değerlendirmeme sebep olan sahne oldu. Haram sofra yüzünden yıkılan hayaller ve hayatlara yaşanan pişmanlıklar dolayısıyla ikinci bir şans doğması umudu ile…
Sinema
Yayınlanma: 29 Aralık 2022 - 21:39
Güncelleme: 30 Aralık 2022 - 02:00
Kurak Günler filminde bir haram sofrası
Günümüzde kamu gücü ve yetkisini kullanan kişiler için çok güzel ve simgesel bir örnek olarak duruyor önümüzde Savcı Emre karakteri. Hak edilmeyen haram sofrada en leziz yemekler de olsa en harika içeceklerde olsa şüphesiz sonu felaketle bitiyor ve tarafsızlık ve gururlu duruşu yerle bir etmeye yetiyor.
Sinema
29 Aralık 2022 - 21:39
Güncelleme: 30 Aralık 2022 - 02:00