Nebil Özgentürk, Tuhaf Dergi'nin Eylül sayısında yer alan yazısında “‘Bir Yudum İnsan’ın sesi, ekibin arkadaşı, abisi, duygu ve dert ortağı” dediği Mümtaz Sevinç’i anıyor ve değerli sanatçının vefatından hemen önce yaşadıklarını anlatıyor.
2006 yılında, Uğur Mumcu’nun ölüm yıldönümü olan 24 Ocak’ta yayınlayacakları bir belgesel hazırlayan Nebil Özgentürk; belgeseli seslendirmesi için, ‘yakışıklı sesiyle’ “Bir Yudum İnsan” belgesellerine hayat veren Mümtaz Sevinç’i arıyor. O esnada Bursa’nın bir köyünde dizi çekiminde olan ve o hafta kimin belgeselinin yapılacağını bilmeyen Sevinç, seslendirme için gelmesinin çok zor olduğunu, belgeseli bu kez bir başkasının seslendirebileceğini söylüyor ve Nebil Özgentürk’e soruyor: “Peki tamam gelemiyorum da merak ettim, bu hafta kimin belgeseli var?” Özgentürk, belgeselin Uğur Mumcu hakkında olduğunu söyledikten sonra Sevinç’ten aldığı duygusal cevabı okurlara aktarıyor: “İşte, şimdi kalbimden vurdun beni. Uğur Mumcu’yu kimseye bırakmam! Hayatta en saygı duyduğum adamlardan biriydi, karanlık herifler katlettiğinde, cenazesinde günlerce ağladım. Kendime gelemedim. Bana üç gün süre ver, bir yolunu bulur yapımcıdan izin alırım, rolüm kısaltılır ya da benim sahneleri gerekirse gece gündüz çekeriz. Olacak artık o kadar… Uğur Abi’yi seslendirmek bir görev benim için!”
Özgentürk yazısına; Mümtaz Sevinç’in Uğur Mumcu belgeselini seslendirmek için İstanbul’a geldiği günü, seslendirme stüdyosunda hep birlikte yaşadıkları duygusal anları ve hemen ardından 24 Ocak sabahı Sevinç’in ölüm haberiyle yaşadıkları şoku anlatarak devam ediyor. Ölümünün ardından Mümtaz Sevinç belgeselini de hazırlayan Nebil Özgentürk, “Hayat, bir ıstırap şarkısı gibi gelip geçti Sevinç için…“ diyor.
Nebil Özgentürk’ün “Mümtaz Bir Uğur…” başlıklı yazısının tamamı Tuhaf Dergi Eylül sayısında.