Sezai Kocabıyık: Yeni AKM'yi dört gözle bekliyoruz

Röportaj: Murat Erdin

Atatürk Kültür Merkezi 2008 yılından beri kapalı. İstanbul’un en önemli konser ve gösteri salonunun yeniden inşası için çalışmalara başlandı.

AKM İstanbullular için sadece bir kültür merkezi değil, aynı zamanda anıtsal bir simgeydi. Bir buluşma mekanı ve hatıra biriktirme ofisiydi. Şehrin mihenk taşlarındandı.  

AKM klasik müziği sevenlerin de mabediydi. İstanbul devlet senfoni orkestrası neredeyse tüm konserlerini AKM’de verirdi. Şehrin senfoni orkestrası 10 yıldır göçebe durumunda.

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Müdürü sezai kocabıyık salon salon dolaşmaktan yorulduklarını belirterek Taksim’de yeniden yapılacak Atatürk Kültür Merkezi’ni heyecanla beklediklerini söyledi.

Mürekkep Söyleşiler’de Murat Erdin’in konuğu olan Kocabıyık ile Üsküdar’daki Eski TEKEL Tütün Deposu’nda konuştuk.

AKM 2008’den beri kapalı. Siz orkestra olarak TEKEL Tütün Deposu olarak kullanılan bir binada çalışıyorsunuz. Böyle bir binada çalışmak senfoni orkestrası için uygun mudur? 

Bizim için büyük yorgunluk oluyor. En zoru akustik açıdan çok zorlanıyoruz çünkü konser yaptığımız her binanın akustik durumu farklı oluyor. Orkestranın 60 kişiden oluştuğunu ve herkesin çalarken birbirini çok iyi duyması gerektiğini düşünürseniz İDSO olarak ne kadar güç koşullarda çalıştığımızı tahmin edersiniz. Konser yaptığımız binaların hemen hepsi müzik için uygun olmayan yerler. Konferans merkezinde konser veriyoruz. Sağolsun belediyelerimiz CKM ve Fulya Sanat Merkezi’ni bize kullandırıyorlar. Bazı konserlerimiz için CRR ve Lütfi Kırdar’ı da kullanabiliyoruz. Ama bizim konser salonumuz bir tane olmalı. Zaten Türkiye’nin tamamında gerçek bir konser salonu bulmak zor. Son yıllarda Avrupa’da çok ciddi atılımlar var bu konuda. Modern mimarinin çok etkin binaları yapılıyor ve buralarda akustik açıdan çok iyi salonlar var. Bizim Türkiye’de gerçek anlamda konser salonlarına ihtiyacımız var, kültür merkezlerine değil.

Atatürk Kültür Merkezi yeniden yapılacak. Biz öğrencilik yıllarımızda Cumartesi sabahları AKM’deki İDSO konserlerine gidip ikinci balkonda klasik müzik konserlerini zevkle dinlerdik. AKM’yi yuvanız olarak mı görüyorsunuz ?

AKM bizim evimizdir. Yeni Atatürk Kültür Merkezi’ni dört gözle bekliyoruz. Bize gelen duyumlara göre yeni binada hem opera salonu hem de bir konser salonu olacak. Bu önemli. Opera için farklı bir salona ihtiyaç vardır. Daha derin bir sahneye ve bir orkestra çukuru gerekir. Konser salonları ise daha başkadır. Eski AKM’nin konser verdiğimiz salon opera temsil salonuyla aynıydı. O da ideal değildi ama biz yine de memnunduk. Yeni AKM’de ise opera ile konser salonu ayrı olacak. Tam bir konser salonuna sahip olacağız. Heyecanla bekliyoruz.

Bir konser salonunuz yok, provalarınızı TEKEL binasında yapıyorsunuz. Yabancı orkestralarla kıyaslıyor musunuz kendinizi ?

Bütçe konusu sonsuzdur ve tavanı yoktur. Futbol takımları gibi düşünün, Barcelona’nın bütçesiyle bir ülke geçinir. Bunun sonu yok. Sahip olduğumuz yahut olmadığımız imkanları Avrupa ile kıyaslamak gerçekçi olmaz ama devletimizin verdiği olanaklar dahilinde konserlerimizi oluşturmaya gayret ediyoruz. Ayrıca bir banka bize sponsorluk yapıyor ve onların sayesinde bütçemizin üstüne çıkabiliyoruz. Daha iyi isimleri davet edebiliyoruz. Gönül ister ki bizim ana bütçemiz Avrupa standartlarında olsun ve konserlerimiz TV’lerde yayınlansın.

Eskiden Pazar sabahları Hikmet Şimşek’i izlerdik TRT’de. Şimdi böyle yayınlar yok.

Keşke olsa.

Sezon sürüyor. Neler olacak önümüzdeki dönemde ?

İDSO’nun çok iyi bir kadrosu var. Çok önemli konuk yönetmenlerimiz oldu bu sene. Konserlerimizi izlemek isteyenler internet sitemizi ziyaret edebilirler. Müzikseverler 23 Nisan ve 19 Mayıs konserlerimizi özellikle kaçırmasınlar. Howard Griffits’in bestelediği bir eseri çalacağız ve anlatıcılı olacak. Geçen sene de yapmıştık ve çok ilgi çekmişti. Yine mayıs ayında Verdi’nin Requiem’ini Aya İrini’de Devlet Opera ve Balesi ile çalacağız.  

Çok teşekkürler.

SEZAİ KOCABIYIK KİMDİR ?

1973 yılında Bulgaristan’da doğdu. 1989’da ailesiyle Türkiye’ye göç etti. Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nı birincilikle bitirdi. Aynı yıl British Council’in yılın genç müzisyeni yarışmasında birincilik kazandı ve İngiltere’nin Manchester kentine giderek Kraliyet Müzik Okulu’nda yüksek lisans yaptı. Dünyanın önde gelen obuacılarıyla çalıştı. 2016 yılında Andante Dergisi’nin yılın en iyi nefesli sazlar ödülünü aldı. Görevine İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Müdürü olarak devam ediyor. Aynı zamanda Borusan Filarmoni Orkestrası’nda obua grup şefliği yapıyor.