Haber: Ali İzzet Keçeci
Gün geçmiyor ki, her yerinden tarih fışkıran güzel ülkemizde tarihi eserlere ve değerlere dönük bir skandal yaşanmasın. Defineciliğin neredeyse yasal hale geldiği ülkemizde on binlerce arkeolog işsiz dolaşıyor ya da kendi alanının dışında işler yapıyor. Bırakın arkeolojik kazıyı; henüz yüzey araştırması yapılmamış onlarca arkeolojik alan tarih bilmez, gözü dönmüş kişilerin talanına uğramakta ve binlerce yıldır el değmeden gün yüzüne çıkmayı bekleyen eserler bir günde tahrip edilmektedir.
Ülkemizin dört bir yanında var olan tarihi mezarlıklar da maalesef bu talandan nasibi alıyor. Öyle ki artık cemaati kalmayan ve bulundukları yörelerden tamamen uzaklaşmış millet ve dinlere ait mezarlıklar ilk tahrip edilenler arasında yerini alıyor. Haberimize konu mezar taşı da işte tam bu örneğe uyan cinsten.
Sivas il merkezine bağlı Çayboyu Mahallesi'nde (Pirkinik Köyü) yer alan taş ve kerpiçten yapılmış bir evin duvarında gözle görünen ve yazıları halen okunmakla birlikte, tahribatı ciddi boyutlara ulaşan bir mezar taşı dikkatleri üzerine çekiyor. O mezar taşının o duvara nasıl konulduğu, hangi mezarlıktan alındığı ve ne zamandan beri bu duvarda bir dolgu malzemesi olduğu bilinmiyor.
Okunabildiği kadarıyla üzerinde Ermenice “X erukyan Hovhanna 15 Haziran 1861” isim ve tarihi bulunan mezar taşı, daha fazla tahrip olmadan ve yazıları silinmeden bulunduğu yerden alınıp yetki sınırları içinde bulunan Sivas Müzesi'ne taşınmalı ve köyün ve bölgenin tarihini yansıtan bir tarihi eser olarak sergilenmelidir. Aslolan, mezar taşının sahibinin mezarı bulunarak ait olduğu yere dikilmesidir ancak yaşanan tarihsel süreçler ve kaybolan mezarlıklar bunu pek mümkün kılmadığından en azından müzede sergilenmesi, hem mezar taşının sahibini hem de ülkemizin tarihi değerlerine verilen önemi göstermesi açısından hepimizi huzurlu kılacaktır.
Bu konularda gelen ihbar ve haberleri en kısa sürede değerlendirip gerekli taşıma işlemlerini yaptığını bildiğimiz Kültür ve Turizm bakanımız başta olmak üzere, Sivas Müzesi ve diğer tüm yetkilileri bu tarihi değeri kurtarmaya davet ediyoruz.
Unutmayalım! Ülkemiz de yer alan tüm tarihi değerler gelecekler nesillere aktarmamız gereken birer emanettir.