Yazar Ahmet Büke ile başladığımız yolculuğumuzda sıradaki isim Sevgi Saygı. TRT İstanbul Radyosu’nun Arkası Yarın, Radyo Tiyatrosu ve Çocuk Bahçesi kuşakları için kaleme aldığı oyunların yanı sıra, Tiyatro Ti için “Hayalet ve Başkan” oyununu yazdı. 2009’da yayımlanan ilk çocuk romanı Babam Nereye Gitti?’yi, devam kitapları Amcama Neler Oluyor? ve Gizemli Günler izledi. 2010’da Şimugula adlı çocuk romanıyla da dikkati çeken Saygı, Babaannemin İçine Uzaylı Kaçtı!’nın (2016) ardından, dört kitaplık “Yasemin ve Lavanta” dizisini (2017) ve eğlenceli kurgusuyla merak uyandıran Turne Dedektifleri’ni (2019) kaleme aldı. “Bebek” adlı öyküsüyle Fantazya ve Bilimkurgu Sanatları Derneği’nin (FABİSAD) 2013 Gio Ödülleri’nde dereceye giren yazarın 2014’teki kitabı, Peri Efsa (ON8) adlı bir gençlik romanı. İlk kez 2004’te yayımlanmış olan Gezgin de, 2015’te ON8 tarafından aynı adla yenilendi. Yazarın son çocuk romanı Sevgili Ucube’de 2022 okurla buluştu.
Mürekkep Söyleşiler'de bu hafta yazar Sevgi Saygı ile Türkiye'de çocuk edebiyatını konuştuk.
Niçin çocuk kitapları yazıyorsunuz?
Yetişkinler için yazdığım ilk kitaptan sonra, “yetişkin” yapımcılara kabul ettiremediğim fantastik film hikâyelerimi çocuklar için dönüştürüp yazmaya karar verdim. Yazma süreci keyifliydi, sonrası daha da keyifli oldu. Günışığı Kitaplığı’yla ve çocuklarla tanıştım… Beğenileri, istekleri böylesine içten olan okuyucu bulmak zor. Yetişkinler duygularını iletmekte biraz çekingen davranıyor nedense. İlk kitabım Gezgin, ON8 de tekrar yayınlanınca gençler arasında da buldum aynı okuyucu profilini. Kısaca, çocuklara ve gençlere yazmak çok keyifli. Yeter ki, onlar kitaplara ulaşabilsinler.
İyi bir çocuk kitabının olmazsa olmazları nelerdir?
Hayal gücü, merak, aksiyon, mizah, acı, sevinç, mücadele, merhamet, öfke, kahraman, anti kahraman, 4. 5. 6. boyutlar, kısaca; gerçekler ve düşler!
Çocuklara mı yoksa yetişkinlere mi yazmak daha zor?
Eğer yazılan alışveriş listesi değilse, her ikisi de ciddiyet ve özen istiyor. Çocuklara yazarken, ayrıca dikkatli olmalısınız. Duygularını incitmemek, her sorunun çıkışı olduğunu göstermek ve kendilerine güvenmeleri gerektiğini söylemeyi ihmal etmemek… Ayrıca hayatın zor da olsa, eğlenceli olabileceğini… Bazen inanmak güç olsa bile.
"ÇOCUKLAR AİLELERİNİ KİTAP OKURKEN GÖRMELİLER"
Türkiye’de çocuk edebiyatına yeterli özen gösteriliyor mu?
Yayınevlerinin ve yazarların dünya görüşüne bağlı olarak hem evet hem hayır denebilir bu soruya.
Günümüzde okuma alışkanlığı kazanmak çok daha zorlaştı. Çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak için neler yapılmalı?
Ailelerini, öğretmenlerini kitap okurken görmeliler, ellerinde telefonla değil. Alışverişe çıkıldığında mutlaka kitapçıya girilmeli. Anne, baba ve çocuk kendi ilgi alanlarına göre birer kitap alıp çıkmalı. Kâğıt fabrikası yok edilmiş, dolara endeksli kâğıda mahkûm edilmiş yayınevlerinin fiyatlarına yetişebilirlerse tabii. Kütüphanelere üye olmaları daha mantıklı.
Aileler çocuklara kitap seçerken nelere dikkat etmeli?
Neden onlar seçiyor? Aileler kitap okumuyor ki? Çocukları özgür bıraksalar daha iyi olur. Kitabını seçen, hayattaki yolunu da seçer bence.
Türkiye ve dünya edebiyatını karşılaştırdığımızda ne gibi farklar var?
Özgürlük mü? Sansür mü? Biz biraz daha kabız görünüyoruz. Konuları seçerken bile. Artık fantastiğe daha fazla yer verileceğine inanıyorum. Zamanı geldi.
Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı “Çocuk Dostu Kitap” listesi adı altında bazı kitapları çocuk dostu olarak belirledi. Bu liste hakkında ne düşünüyorsunuz?
Nabza göre şerbet veriyor. Dünya edebiyatının olmazsa olmazları var ama, Türkiye’den belli bir kesim var, özenle seçilmiş. Bizler gözden çıkarılabilir yazarlarız onlara göre. Ama… kendi adıma söylüyorum, yazılması gereken, göz ardı edemediğim çok şey var. Okuyucumun listesinde olduğum sürece, yazmaya devam.
Son dönemde Günışığı Kitaplığı tarafından yayımlanan Çıtır Çıtır Felsefe serisi örneğinde olduğu gibi bazı kitapları “sakıncalı” olarak ilan etti. Bakanlığın amacı gerçekten de çocukları korumak mı?
Hay bin kunduz! Gülmekten yazamıyorum…
Benim kendi çocukluğumun popüler kitapları arasında Cin Ali bulunuyordu ve Cin Ali’nin maceraları hâlâ aklımda. Günümüzün çocuk kitapları çocuklara yeterli etkiyi oluşturabiliyor mu?
Bu sorunun muhatabı yazarlar olamaz. On ya da yirmi yıl sonra şimdinin çocuklarına sormanız gerekiyor. Hâlâ Türkiye’de yaşıyorlarsa…