Türkiye'de çocuk edebiyatı, uzun uzun tartışılan bir konu. İyi bir çocuk kitabı nasıl olmalı? Çocuk kitabı seçerken nelere dikkat edilmeli? Yazarların ve yayınevlerinin sorumlulukları neler?.. Sorular uzadıkça uzuyor. Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının “Çocuk Dostu Kitap” listesi ve son dönemde bazı kitapların "sakıncalı" ilan edilmesi de tartışmaları iyice alevlendirmiş durumda."Türkiye'de Çocuk Edebiyatı" başlıklı yeni röportaj serimizde hem çocuk edebiyatının önemli yazarlarıyla hem de sektörün temsicileriyle bu sorulara cevap arıyoruz.Yazar Ahmet Büke ile başladığımız yolculuğumuzda sıradaki isim Tuğçe Tüfeng. Mürekkep Söyleşiler'de bu hafta yazar Tuğçe Tüfeng ile Türkiye'de çocuk edebiyatını konuştuk.Niçin çocuk kitapları yazıyorsunuz?Aslında çocuk veya yetişkin tasnifi yapmadan öyküler yazıyorum. Bence çocuk; hayat tecrübesi fazla olmayan, dolayısıyla öğrenmeye açık, her an deneyimleyen bir insandır. Bu deneyimlere katkıda bulunmak heyecan verici. İyi bir çocuk kitabının olmazsa olmazları nelerdir?İyi bir editör gerekiyor. Öyküleri tasarlayıp yazmak keyifli olsa da onları çocuğun bakışına göre hazırlamak bambaşka bir iş. Kitabı bir araya getiren öğeleri öngörebilmek, örnekse yazar-çizer uyumunu daha ortada kitap yokken tahayyül edebiliyor olmak apayrı bir tasarım yeteneği istiyor. Aynı öykünün nasıl yorumlandığı editörden editöre değişiyor. Nitekim iyi editörlerin masasından hayran olduğumuz kitaplar çıkıyor.
İçerik olarak ise eşitlikçi, çocukları sınıflandırmayan, zorbalığı eleştiren öyküler yazıyor ve bu içerikteki öykülerin çoğalması gerektiğine inanıyorum. Çocuklara mı yoksa yetişkinlere mi yazmak daha zor?Tasniflemeyi tercih etmiyorum. Şöyle söyleyeyim: Her yazılan öykünün kendi ritmi ve ruhu oluyor. Anlatılan öykü kime anlatılacağını kendi seçiyor bir nevi. Türkiye’de çocuk edebiyatına yeterli özen gösteriliyor mu?Türkiye'de çocuk edebiyatının bir sektöre tekabül ettiğini göz ardı etmeden bu soruyu yanıtlamak gerekiyor. Benim fikrim gösterilen özenin iş politikalarıyla uyumlu olduğu yönünde. Bağımsız çocuk edebiyatından bahsetmek pek mümkün değil. Özen gösterme konusu da tüm bunlardan bağımsız değil. Mutlaka özen gösteriliyor ama kimin için ve ne için özen gösterildiği tartışılabilir.Günümüzde okuma alışkanlığı kazanmak çok daha zorlaştı. Çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak için neler yapılmalı?Her çocuğun özelliği ve ilgi alanları kendine özgü. Kimisi okuyarak kendini ortaya koyar kimisi dans ederek... İlk yapılması gereken şey zorlamamak. İlgilerini çekecek kitapları kendilerinin seçmelerine yardım edilebilir. Örneğin, Harry Potter serisi tuğla gibi kalın kitaplardan oluşmasına rağmen sınıfın en okumayı sevmeyeni bile elinden düşürememişti."RESİMLİ KİTAP FORMATINDA DÜNYA DAHA ÖZGÜR"Aileler çocuklara kitap seçerken nelere dikkat etmeli?Çocuğu seçmeye yüreklendirmeli. Okuyacağı kitap çocuğun kendi seçimi olmalı. Türkiye ve dünya edebiyatını karşılaştırdığımızda ne gibi farklar var?Özellikle resimli kitap formatında dünya pazarı daha özgür. Bu karşılaştırmayı yaparken çocuk edebiyatının politikayla ne denli ilişkisi olduğunu anlamak da kolaylaşıyor. Bir yenilik olarak görsel malzemenin internet üzerinden yayılabilirliği, kitapların dijitalleşmesi dünya ile Türkiye arasındaki farkı azaltacaktır.Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı “Çocuk Dostu Kitap” listesi adı altında bazı kitapları çocuk dostu olarak belirledi. Bu liste hakkında ne düşünüyorsunuz?Listedeki kitaplar muhafazakar yaşayan ve çocuklarını İslam dinine uygun yetiştirmek isteyen insanlar için uygun. Çocuklardan ziyade inançlı ailelere hazırlanmış bir liste.
Tüm Türkiye'yi temsil eden bir tipoloji olmadığına göre bakanlık tarafından bütün çocuklar için önerilmesi, Yeni Sağ politikanın hüküm sürdüğü anlamına geliyor. Elimizde çocuklara arkadaşlık edecek kitapların bir listesi olduğu anlamına gelmiyor.
Son dönemde bazı kitaplar “sakıncalı” olarak ilan edildi ve muzır neşriyat olarak satışının yapılmasına karar verildi. Bakanlığın amacı gerçekten de çocukları korumak mı?Bir önceki cevabımla bağlantılı. Muhafazakar yaşayan ve çocuklarını İslam dinine uygun yetiştirmek isteyen insanlar için tabu olan konulara bakarsak muzır neşriyat tabirini anlamak mümkün. Ama Türkiye tek tip insanlardan oluşmuyor. Bu nedenle bakanlığın başlıkları oluştururken kime hitap ettiğini belirtmesinde fayda var. Benim kendi çocukluğumun popüler kitapları arasında Cin Ali bulunuyordu ve Cin Ali’nin maceraları hala aklımda. Günümüzün çocuk kitapları çocuklara yeterli etkiyi oluşturabiliyor mu?Günümüzün kitaplarından ziyade videoları benzeri bir etkiyi yapıyor. Çocuklar öyküleri izleyerek takip ediyor. Teknolojiyle birlikte anlatım biçimleri çeşitlendi. Bir öykü daha önce ancak hayal edebileceğimiz şekillerde anlatılabiliyor. Önemli olan öyküyü deneyimleyebilmek ve bunun varyasyonları giderek artıyor. Ben bundan da heyecan duyuyorum.
İçerik olarak ise eşitlikçi, çocukları sınıflandırmayan, zorbalığı eleştiren öyküler yazıyor ve bu içerikteki öykülerin çoğalması gerektiğine inanıyorum. Çocuklara mı yoksa yetişkinlere mi yazmak daha zor?Tasniflemeyi tercih etmiyorum. Şöyle söyleyeyim: Her yazılan öykünün kendi ritmi ve ruhu oluyor. Anlatılan öykü kime anlatılacağını kendi seçiyor bir nevi. Türkiye’de çocuk edebiyatına yeterli özen gösteriliyor mu?Türkiye'de çocuk edebiyatının bir sektöre tekabül ettiğini göz ardı etmeden bu soruyu yanıtlamak gerekiyor. Benim fikrim gösterilen özenin iş politikalarıyla uyumlu olduğu yönünde. Bağımsız çocuk edebiyatından bahsetmek pek mümkün değil. Özen gösterme konusu da tüm bunlardan bağımsız değil. Mutlaka özen gösteriliyor ama kimin için ve ne için özen gösterildiği tartışılabilir.Günümüzde okuma alışkanlığı kazanmak çok daha zorlaştı. Çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak için neler yapılmalı?Her çocuğun özelliği ve ilgi alanları kendine özgü. Kimisi okuyarak kendini ortaya koyar kimisi dans ederek... İlk yapılması gereken şey zorlamamak. İlgilerini çekecek kitapları kendilerinin seçmelerine yardım edilebilir. Örneğin, Harry Potter serisi tuğla gibi kalın kitaplardan oluşmasına rağmen sınıfın en okumayı sevmeyeni bile elinden düşürememişti."RESİMLİ KİTAP FORMATINDA DÜNYA DAHA ÖZGÜR"Aileler çocuklara kitap seçerken nelere dikkat etmeli?Çocuğu seçmeye yüreklendirmeli. Okuyacağı kitap çocuğun kendi seçimi olmalı. Türkiye ve dünya edebiyatını karşılaştırdığımızda ne gibi farklar var?Özellikle resimli kitap formatında dünya pazarı daha özgür. Bu karşılaştırmayı yaparken çocuk edebiyatının politikayla ne denli ilişkisi olduğunu anlamak da kolaylaşıyor. Bir yenilik olarak görsel malzemenin internet üzerinden yayılabilirliği, kitapların dijitalleşmesi dünya ile Türkiye arasındaki farkı azaltacaktır.Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı “Çocuk Dostu Kitap” listesi adı altında bazı kitapları çocuk dostu olarak belirledi. Bu liste hakkında ne düşünüyorsunuz?Listedeki kitaplar muhafazakar yaşayan ve çocuklarını İslam dinine uygun yetiştirmek isteyen insanlar için uygun. Çocuklardan ziyade inançlı ailelere hazırlanmış bir liste.
Tüm Türkiye'yi temsil eden bir tipoloji olmadığına göre bakanlık tarafından bütün çocuklar için önerilmesi, Yeni Sağ politikanın hüküm sürdüğü anlamına geliyor. Elimizde çocuklara arkadaşlık edecek kitapların bir listesi olduğu anlamına gelmiyor.
Son dönemde bazı kitaplar “sakıncalı” olarak ilan edildi ve muzır neşriyat olarak satışının yapılmasına karar verildi. Bakanlığın amacı gerçekten de çocukları korumak mı?Bir önceki cevabımla bağlantılı. Muhafazakar yaşayan ve çocuklarını İslam dinine uygun yetiştirmek isteyen insanlar için tabu olan konulara bakarsak muzır neşriyat tabirini anlamak mümkün. Ama Türkiye tek tip insanlardan oluşmuyor. Bu nedenle bakanlığın başlıkları oluştururken kime hitap ettiğini belirtmesinde fayda var.
İLGİLİ HABER
Türkiye'de Çocuk Edebiyatı: Ahmet BükeİLGİLİ HABER
Türkiye'de Çocuk Edebiyatı: Yeşim SaygınİLGİLİ HABER
Türkiye'de Çocuk Edebiyatı: Sevgi Saygı