Yavuz Ekinci: J. M. Coetzee, Kafka ile Dostoyevski arasında duran bir yazar

Deniz Yüce Başarır’ın sohbetle bilgiyi buluşturan podcast’i “Ben Okurum”un yeni bölümünün odağında, 2003 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi J. M. Coetzee’nin Barbarları Beklerken adlı romanı var. Ömrü boyunca insan hakları savunucusu olan Güney Afrika doğumlu Coetzee’nin ödüller kazanan ve filme de çekilen önemli eserinde, isimsiz bir imparatorluğun sınır kasabasını yöneten ve artık emekliliği için gün sayan bir hakimin hayatı, Sivil Savunma güçlerinin kasabaya gelmesiyle değişir. İmparatorluk çölde yaşayan göçebelerin, yani Barbarlar’ın ayaklanacağını düşünmektedir. Gelen albay tehlikenin boyutlarını öğrenmek için tutuklamalara, işkencelere başlayınca kasabada ve hakimde huzursuzluk artar. Başarır’ın hem romandan okuduğu bölümler hem de konuk yazar Yavuz Ekinci’yle sohbeti, dinleyicileri günahkar dünyamıza dair, “Düşman aslında kim?” gibi can alıcı sorularla baş başa bırakıyor.

Fetihler, imparatorluklar, güç dengeleri üzerine önemli tespitlere imza atan Yavuz Ekinci, J. M. Coetzee içinse “Kafka ile Dostoyevski arasında duran bir yazar. Zaten ikisinden de yola çıkarak yazdığı metinler de var. Alegorik anlatım tarzını Kafka ile bağdaştırırım, kahramanlarının ruhlarının kılcal damarlarına kadar inme biçimini de Dostoyevski'nin ruha büyüteç tutmasına benzetiyorum.” şeklinde konuşuyor.

Yayıncılık dünyasının deneyimli ismi Deniz Yüce Başarır, “Ben Okurum” adlı podcast serisinin her bölümünde farklı bir konukla birlikte farklı bir kitaba odaklanıyor. Kitaplar üzerine bir arkadaş sohbeti tadında ilerleyen ve aynı zamanda bilgilendiren podcast’te Başarır, kitabın ona hissettirdiklerini anlatırken yazarıyla ilgili anahtar niteliğinde bilgiler vermeyi de ihmal etmiyor.