Kitabın ilk bölümünde şeytan arketipinin doğuşu ve gelişimini konu eden yazar, bu
anlatının zaman içinde mitolojiden dine nasıl evrildiğini; Rönesans, Barok ve devam
eden dönemlerde bu kavramın resim sanatına yansımalarını irdeliyor. Kitabın ikinci
bölümündeyse dini kaygılarla yaratılmış cadılık kavramını ele alan Sadık, tarihin
karanlık çukurlarından olan Engizisyon Mahkemeleri ve cadı sorgulamalarını da
mercek altına alıyor.Sayfalarını sanat tarihinden ilgi çekici örneklerin süslediği kitabın yazılış amacıysa
Celil Sadık’ın şu sözleriyle özetleniyor:“Yaptığımız kötülüklerin bir sebebi olabileceğine dair inancımızdı Şeytan... En güçlü
kavramlardan biri olan vicdanın panzehriydi. Ve insanların birbirilerinin yüzüne
bakabilmesi için ona ihtiyacı vardı. Bu kitabın ilk bölümü, sizi Şeytan’la yüz yüze
getirerek insanlığın içindeki grotesk dışavurumları görmenizde rehber olma amacıyla
yazıldı. Bu anlatının nesilden nesle, mitolojiden dine nasıl evrildiğini, içimize attığımız
bütün çirkin arzuların Rönesans, Barok ve daha nice dönemle akıma nasıl
yansıdığını anlatabilmek için. İkinci bölümdeyse dini kaygılarla yaratılmış bir başka
savaşa, cadılığa yakından bakacağız; doğayla bir bütün hâlinde yaşayan insanların,
kötüler ve sapkınlar tarafından nasıl avlandığının hikâyesine. Özellikle Barok ve
Rönesans resminde sanatçıların bu tip konuları nasıl ele aldığını veya nasıl
hicvettiklerini birlikte araştıracak, insanlık tarihinin en karanlık uygulamalarından biri
olan Engizisyon Mahkemeleri’ni de yine birlikte inceleyeceğiz. Bu hayatta korkmamız
gereken ‘asıl’ şeyin ne olduğunu hiçbir zaman unutmamak için… Ve katledilen tüm
‘cadılar’ için…”YAZAR HAKKINDA
Celil Sadık, 26 Ekim 1991’de Ankara’da doğdu. Pamukkale Üniversitesi, Fen
Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü’nden 2016 yılında mezun oldu. Fakülteyi“Bizans Dönemi Ankara’sı” ve “Roma Hamamındaki Bizans Eserleri” adlı çalışmalarla
tamamlayan Sadık’ın uzmanlık alanı Bizans ve Batı sanatıyla modern
sanatlardır. Ankara ve İstanbul’daki çeşitli sanat galerilerinde seminerler veren
Sadık, ressamların hayatlarından Mısır piramitlerine dek pek çok ilgi çekici başlığa
dair bilgilerini paylaşıyor ve Türkiye’nin dört bir yanındaki takipçilerine sanat sevgisi aşılamayı sürdürüyor.
anlatının zaman içinde mitolojiden dine nasıl evrildiğini; Rönesans, Barok ve devam
eden dönemlerde bu kavramın resim sanatına yansımalarını irdeliyor. Kitabın ikinci
bölümündeyse dini kaygılarla yaratılmış cadılık kavramını ele alan Sadık, tarihin
karanlık çukurlarından olan Engizisyon Mahkemeleri ve cadı sorgulamalarını da
mercek altına alıyor.Sayfalarını sanat tarihinden ilgi çekici örneklerin süslediği kitabın yazılış amacıysa
Celil Sadık’ın şu sözleriyle özetleniyor:“Yaptığımız kötülüklerin bir sebebi olabileceğine dair inancımızdı Şeytan... En güçlü
kavramlardan biri olan vicdanın panzehriydi. Ve insanların birbirilerinin yüzüne
bakabilmesi için ona ihtiyacı vardı. Bu kitabın ilk bölümü, sizi Şeytan’la yüz yüze
getirerek insanlığın içindeki grotesk dışavurumları görmenizde rehber olma amacıyla
yazıldı. Bu anlatının nesilden nesle, mitolojiden dine nasıl evrildiğini, içimize attığımız
bütün çirkin arzuların Rönesans, Barok ve daha nice dönemle akıma nasıl
yansıdığını anlatabilmek için. İkinci bölümdeyse dini kaygılarla yaratılmış bir başka
savaşa, cadılığa yakından bakacağız; doğayla bir bütün hâlinde yaşayan insanların,
kötüler ve sapkınlar tarafından nasıl avlandığının hikâyesine. Özellikle Barok ve
Rönesans resminde sanatçıların bu tip konuları nasıl ele aldığını veya nasıl
hicvettiklerini birlikte araştıracak, insanlık tarihinin en karanlık uygulamalarından biri
olan Engizisyon Mahkemeleri’ni de yine birlikte inceleyeceğiz. Bu hayatta korkmamız
gereken ‘asıl’ şeyin ne olduğunu hiçbir zaman unutmamak için… Ve katledilen tüm
‘cadılar’ için…”YAZAR HAKKINDA
Celil Sadık, 26 Ekim 1991’de Ankara’da doğdu. Pamukkale Üniversitesi, Fen
Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü’nden 2016 yılında mezun oldu. Fakülteyi“Bizans Dönemi Ankara’sı” ve “Roma Hamamındaki Bizans Eserleri” adlı çalışmalarla
tamamlayan Sadık’ın uzmanlık alanı Bizans ve Batı sanatıyla modern
sanatlardır. Ankara ve İstanbul’daki çeşitli sanat galerilerinde seminerler veren
Sadık, ressamların hayatlarından Mısır piramitlerine dek pek çok ilgi çekici başlığa
dair bilgilerini paylaşıyor ve Türkiye’nin dört bir yanındaki takipçilerine sanat sevgisi aşılamayı sürdürüyor.