Kitabın tanıtım bülteni şöyle:Bezmen diyor ki: “Sultan Abdülhamid zor bir adam, hikâyesi olan bir adam. Derin bir adam. Dünyada her düşünce ve duygunun bir yüzeyden görünümü bir de derinliği vardır. Yüzeydekini görene gazeteci, derindekini görene filozof, arkadaki görünmeyeni görene de romancı derler. Ben Sultan Abdülhamid’in ruhunu yazdım.”Sultan Abdülhamid’in ruhunun derinliklerine inebileceğiniz bu eserde iki kahraman var: Sultan Abdülhamid Han ve Cevdet Paşa’nın kızı Emine Semiye. Abdülhamid’i herkes lisede okumuştur. Hakkında yazılan onlarca kitap, medyada konuşan onlarca uzman ve TV dizisi var izlenen. İyi bilinen ve çok çiğnenmiş bir tema. Emine Semiye’ye gelince; Osmanlı’nın ilk kadın hakları savunucusu olmasının önemi bir yana, mücadelesi sıradandır. Dünyada ondan evvel de vardı, hâlâ var.Sonuç olarak Halil Bezmen’in Abdülhamid’i niye okunsun?Kendisi de soruyor: “Dünya nefesini tutmuş, beni mi bekliyordu?” Burada ilginç olan bilinenlerin “NASIL” yazıldığı. Bu yüzdendir ki kitabın arka kapağı “Nasıl” sorusunun altını doldurmak için ilginç alıntılarla döşendi.▪ Alman İmparatoru, halkla ilgili bilgileri, birçok sosyal görevi devrettiği karısından alabiliyor. Ben ise karılarımla birlikte, kendimi de saraya kapatmış oluyorum. Erkeğin, diğer insanları incelemek için kullanacağı gözü kadındır. Harem, yanlışlıkla erkeği hapsetmiş olabilir.▪ Aşk, tek eşli hayatın sıkıcılığını gizlemek için icat edilmiş bir hayaldir.▪ Ben, zaten sultan doğdum: Ne başarsam, sadece görevimi yapmış olurum. ▪ Benden nefret edebilirler. Tek korktuğum ciddiye alınmamaktır.▪ Benden önceki bütün padişahlar bu topraklara hükmettiler. Yetmezmiş, bir adım daha atmak gerekiyormuş: Ben, Sultan Abdülhamid Han, yalnız hükmetmedim, ayrıca da yönettim.▪ Bilgiyi iktidara getirmem bir devrimdi!▪ Bir devlet adamının hayalleri olmalı. Kısa dönemli hedeflerle yaşıyorsa, o sadece bir siyasetçidir.▪ Büyük icatları olan harem sayesinde biz kadınları erkeklerden koruyan erkeklere minnet mi borçluyuz yani?▪ Cehenneme gitme kararını tek başımıza verebiliyoruz ama cennete girmek için ne çok kişi ve kurumun onayı gerek!▪ Haremdeki kadınlarım çoğaldıkça, yalnızlığım da arttı.▪ Her şeyi kaybettim ama zarar etmedim.▪ Kahraman, bir kez yaratılmaya görsün! O, öldükten sonra bile sorun olmaya devam eder.▪ Kanıta ihtiyacı olmayan inanca iman diyoruz.▪ Korkmayana değil, korkularını yenebilene cesur denir.▪ Müslüman kadınların özgür iradesi yok. / Doğru ama gördüğün gibi iyi bakılıyorlar. / Sizde recm cezası var. / Sizden öğrendik. İncil’e bakarsak, Hazreti İsa, zina işlemiş bir kadını recm etmek için toplanmış kalabalığa engel olmamış; sadece, ilk taşı hiç günah işlememiş biri atsın, demiş. / Biz bu cezayı artık kaldırdık. / Biz de zinayı kaldırdık sayılır. İstediğin kadar kadın alabilirsin deyince, zinanın zorluklarına katlanmaya gerek kalmadı.▪ Öleceksek de bizi vuracak kılıcı kendimiz seçelim, dedim.▪ Savaş kazanılsa da geriye doğru atılmış bir adımdır. Osmanlı’nın atı değil, aklı şahlandı.
Kitap
Yayınlanma: 07 Aralık 2017 - 10:53
Yeni çıkan kitaplar: Ben Sultan Abdülhamid Han
“Azınlıktaydım Hatta Azınlıktan Öte Yapayalnızdım…”
Kitap
07 Aralık 2017 - 10:53